Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunuyor olması yanısıra stratejik önemi büyük olan bölgede önemli bir konumda bulunan Ağrı tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. 16. yy’da bölgenin kesin bir şekilde Osmanlı egemenliğine girmesiyle birlikte doğudaki devletler ile mücadelede Ağrı’nın konumu daha önemli bir hale gelmiştir. Özellikle İran ile uzun yıllar devam eden yıpratıcı mücadelede göstermiş olduğu büyük yararlar üzerine kendisine bölgenin Sancak Beyliği görevi verilerek Kars, Çıldır(Ardahan) ve Ağrı bölgesinin yönetimi uhdesinde bırakılan Çolak Abdi Paşa ( aynı soydan gelen İshak Paşa’nın atası) ile olan kan bağı vesilesiyle Hamur’da Yusuf Bey’in öncülüğünde Kaya ailesi bölgenin nüfus sahibi ailelelerinden biri haline gelmiştir.

Yusuf Bey, Osmanlı Devleti’nin fiilen sona ermesiyle yabancı işgal güçlerine karşı maiyetindeki yaklaşık 300 kişi ile kahramanca savaşıp Rusya’ya esir düşmüş, 3 yıl sonra da bereberindeki 80 kişiyle gizlice İran üzerinden kaçıp yeniden yurda dönmeyi başarmıştır. 1934’te Soyadı Kanunu’nun yayımlanmasıyla (Samsun yöresinden işgale direniş için yardıma gelerek büyük yararlılıklar gösteren) Ruslara karşı çarpışırken kollarında şehit olan KAYA isimli neferinin adını soyadı olarak tercih eden Yusuf Bey’in yoğun çabasıyla, işgal süresince harap edilmiş bu yöre yeniden inşa edilmiştir.

Bölgedeki büyük toprak ve nüfuslu ailelerden biri olmanın avantajı ve Yusuf Bey’in stratejik hedefleri doğrultusunda, savaş sonrası gerek bölge içi gerekse de bölge dışından gelenlere ücretsiz bir şekilde sağlanan toprak ve araziler ile yörede yeniden inşa süreci bir ileri safhaya taşınmıştır. İnşa faaliyetleriiyle birlikte ticari hayata yönelik bazı tedbirleri de hayata geçiren Yusuf Bey, tarımsal faaliyetlerin giderek yaygınlaşması üzerine( zorlu coğrafi şartları göz önünde tutarak) yöreye sonradan el değiştirecek olan bir tane un değirmeni kurmuştur. Zirai faaliyetlere ek olarak ticari faaliyetlerin başlamasıyla da yöreye göç gittikçe artmıştır. Hızlı nüfus akışıyla birlikte yöre, önceden Beyazıt’a bağlı bir nahiye(bucak) iken 1927 yılında önce Ağrı’ya bağlanmış akabinde 1958 yılında ise İlçe olmuştur.  Sonuç olarak, Yusuf Bey’in etkili olan nüfus çekme ve iskan politikası sayesinde Kaya ailesi Hamur’un ilçe olarak kurulmasında en önemli faktör olmuştur.

Hamur’un ilçe olarak kurulmasından sonra Yusuf Bey’den bu toprakları yeniden inşa ve zenginleştirme görevini devralan çocukları Hasan, Abdülaziz, Abdülhamit ve Abdülmecit Beyler hem bu yörede hem de bölge halkıyla kurulan sıcak ilişkiler sayesinde ilçenin gelişmesine önemli katkılar sunmuştur. Abdülmecit Bey, Türkiye’de traktör fabrikasının 1950’li yılların ortalarında kurulmasıyla, traktör satın almak suretiyle zirai faaliyetlerde makinenin gücünden istifade eden Ağrı’daki ilk çiftçilerden biri olmuştur. Bunun yanısıra, ilçede çeşitli bayilikleri bünyesinde barındıracak market açarak işleten Abdülmecit Bey ilçe ekonomisine dönemin şartlarında göz ardı edilemeyecek katkı sunmuştur. Abdülaziz Bey ise Hamur’un ilçe olmasını müteakip Belediye Başkanı seçilmiş ve ilçeye birçok meslekten esnafın gelmesine zemin hazırlamış, yer tahsis etmek suretiyle imkânlar sunmuş ve ilçede biryandan ticaret diğer yandan esnaf iskânı ile zanaatin gelişmesine ortam hazırlamıştır. Bunun yanında, İlçe’de petrol istasyonu kurulmasını sağlayarak hayatın temel gereksinimlerinden biri olan enerji ihtiyacının kısmen de olsa giderilmesinde önemli bir adım atmıştır.

Bu ilçenin gelişip zenginleşmesi vazifesini devralan ikinci kuşak nesil de tarım ve haycancılık dışında Enerji, nalburiye, kömürcülük, kum eleme tesisi, şahsi inşaat, ihaleli alt - üst yapı işleri ile birlikte stratejik kamu yatırımlarının yükleniciliği gibi çeşitli alanlarda ticari faaliyette bulunmuştur. Bölgesel gelişmişlik farklarının mümkün olan en düşük seviyede olmasının ekonomik aktivitelerin sağlıklı ve dengeli planlanmasını daha olanaklı kıldığı göz önünde tutulduğunda, ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ ile uyumun sağlanmasında hükümetlerden ziyade iş dünyasının yatırım, AR-GE, yeni iş ve işbirliği modelleri gibi birçok başlıkta kilit bir noktaya geldigi görülmektedir. Bu bağlamda, ‘elini taşın altına koyma’ düsturundan hareketle ticari deneyimlerimizin yatırım planlarımızla birleşmesiyle ilçenin gelişimi desteklenmektedir. Bu doğrultuda oluşturulan yatırım planlarımızdan olup kısa bir sürede yapımı tamamlanan toplamda 3 blok halindeki Hamur Kaya Apart Oteli ile Konak Apart Oteli projelerimiz sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlamaya devam etmektedir.

Bunun yanında, sosyal sorumluluk projelerine önemli katkılar sunulmuş, gelir düzeyi düşük aileler belirli dönemlerde ayni ve nakdi olarak desteklenmiş, bölgemizin gelişmesinde en önemli yapı taşı olarak gördüğümüz öğrencilerimize burs ve/veya eğitim materyalleri temini noktasında destekler sağlanmıştır. En nihayetinde, yerelden küresele vizyonumuz doğrultusunda; güvenilir, şeffaf, yaşanılan çevreye duyarlı ve sorumluluk bilinciyle hareket etme isteğimiz ile muassır milletler seviyesine ulaşılmasında sürekli değişim ve gelişim odaklı bakış açılarının gerekliliğinin farkında olarak, yapılacak proje çalışmaları ile ilçe ekonomimizin desteklenmesinde temel faktör olmaya yönelik güçlü arzumuz kararlılıkla devam etmektedir.